Bir kaç balıkçı para kazanacak diye balık yuvaları imha ediliyor

Zaman zaman medyada haberler görürüz. Televizyonlarda, gazetelerde balıkçılığımız hakkında yapılan çalışmaları, yeni gelişmeleri, kaçak balık avının önlenmesi konusunda alınan tedbirleri okuyarak veya izleyerek `Oh be, yetkililerin aklı başına geldi. Önlem alıyorlar` deriz. Ben bu konuların biraz içinde sayılırım. Balıkçılıkla ve balıkçılarla münasebetlerim hayli fazla. Aralarında yakın arkadaşlarım da var. Ayrıca kendim de haftasonları amatör olta balıkçılığı yaparım. İnanır mısınız, balıkçılıkla ilgili alınan tedbirler hakkında okuduğunuz bütün haberler sadece ve sadece yürekleri ferahlatıcı senaryolardan ibarettir. Bunu ben iddia etmiyorum, gerçekler bu yönde. İhaleler açılacak Bakın, geçen gün bir gazetede okudum. Haberde balıkçıların uydudan takip ve kontrol edilecekleri söyleniyor. Anlaşılan yeni ihaleler açılacak, uydu kontrol sistemleri kurulacak ve birkaç uyanık daha kesesini dolduracak. Nereden biliyorsun derseniz, daha önceki uygulamaları ve alınan tedbirleri hatırlatayım. Ben ve benim gibi bu konuda hassasiyet gösteren birkaç arkadaşımın devamlı yazarak uyarmaları yüzünden harekete geçen yetkililer neler yapmadı, neler... Sahil Güvenlik dünyanın parasını harcayarak, özel botlar satın aldı veya yaptırdı. Helikopterler satın alındı. Jandarma Teşkilatı sahillerde devriye gezen ve kıçında çift motor bulunan süratli botlar satın aldı. Polise özel tekneler getirtildi. İlgili Bakanlar yetkilileri devamlı uyardı. Bütün bunlar trolcülerle mücadele içindi. Bu trolle balık avlayan, kanun dışı işler yapan kişiler, hem balık neslini köreltiyor hem de yasaklanmış bir alanda av yapıyorlardı. Düşünün, bunlar torbayla deniz dibinden çektikleri malzemenin içinde işlerine yarayan balıklan ayırıyor, kalanını da çöp halinde denize atıyorlardı. Bu atılan çöplerin içinde neler olduğunu size sayarsam, meseleyi daha net anlayacaksınız. Atılan çöpün içinde bir sürü balık yavrusu; kalkan , pisi , dil, kırlangıç , karidesler ve daha bir çokları bulunuyordu... Daha avuç içi büyüklüğünde bile değilken ölüyor ve leş halinde boşaltılıyorlardı. Dolayısıyla denizde anormal bir katliam yapılmış oluyordu. Balıklar katlediliyor Marmara gibi dört tarafı kapalı bir denizimizde bu rezil av sistemi hala yapılıyor, biliyor musunuz? Kimsenin de umursadığı yok. Bütün gece şakır şakır dipler taranıyor, balık yuvaları imha ediliyor, küçük balıklar katlediliyor. Neymiş, birkaç balıkçı bozuntusu para kazanacakmış. Yahu bu Marmara Denizi kapalı deniz kardeşim, başka tarafla irtibatı da yok. Yumurtlayan balıkların nesli bitiyor, tükeniyor ama kesemizden toplanan vergilerle alınan o canım vasıtalar ve personel olayı adeta seyrediyor. Vali olaya el koysun Diyorum ya, benim yazmaktan mürekkebim kalmadı, söylemekten dilimde tüy bitti ama eloğlu bildiğini okuyor. Ayıptır, günahtır. Bunların yakaladığı balıkları balıkhanede satmaları da ayrıca ikinci bir rezalettir. Nerede bu şehrin su ürünleri mensupları? Nerede kontrol? Koca Marmara Denizi üç, beş katliamcınınkeyfine mi bırakıldı. Nerede helikopterler, nerede sahil muhafaza botları? Ne yapıyorlar acaba? Hemen her gece Marmara `nın altını üstüne getiren bu kanunsuz adamlarla hep ben mi uğraşacağım? Bıktım artık, bıktım! Bana kalırsa, bu konuya artık Sevgili Valimiz Muammer Güler `in el koyması lazım. Arzu ederse, kendisine daha detaylı bilgi verebilirim. Allah `ın denizi üç, beş çapulcunun talanına bırakılmamalı.

2005-02-23 22:00:00 Vatan