Eyvah akşama evde balık var
 

Akşama evde balık var!

Balık yemeği yapmaya karar verdiniz. Ancak balığı hazırlarken elinizden kayması ve elinizde zor çıkan bir koku bırakması sizi düşündürüyor. Hiç üzülmeyin, kolayı var. Balığı hazırlarken, ellerinizi suyla nemlendirip tuza bulayın. Böylece balık elinizden kaymayacak ve balığın kokusu da elinizden daha kolay çıkacaktır

 

Balığınız taze mi bayat mı?

BALIĞIN içinde iyot, kalsiyum, fosfor, demir gibi mineral maddeler ile yaşam için gerekli olan pek çok vitamini bulunuyor. Bünyedeki kan akışını ve iltihaplara karşı bağışıklık sistemini düzenlediği de bilinen balık aynı zamanda çocukların kemik ve zeka gelişimlerinde önemli bir yere de sahip.

GÖZLERİNE BAKIN
Balık ne kadar taze olursa o kadar lezzetli olur. Balığın taze olup olmadığını inceleyerek anlayabilirsiniz. Taze balığın; derisinin parlak ve canlı olması, gözlerinin bombeli, solungaçlarının parlak, karın zarı çevresindeki etin mavimtrak ve parlak olması

 

gerekir.
RENGİ SOLUKSA
AYRICA taze balığın eti sıkı, iç organları parlak kırmızı, solungaçlarında ise deniz yosunu kokusu olur. Eğer balığın derisinin rengi soluk, gözleri çukurlaşmış, rengi sararmış,eti gevşek ve üzerinde ekşi bir koku hakimse aldığınız balık bayat demektir.Güneş

 

Balığın incelenen bölümü

Taze balık

Bayat balık

1. Deri

Parlak ve canlı

Deri üstündeki sümüklü tabaka sulu ve şeffaf

Derinin rengi donuk. Sümüksü tabaka mat.

2. Gözler

Bombeli. Kornea şeffaf Gözbebeği siyah ve parlak

Merkeze doğru çukurlaşmış. Kornea sütlü bir görüntüde. Gözbebeği gri-kül rengi

3. Solungaçlar

Renk parlak. Sümüksü tabaka oluşmamış

Renk sararmış. Sütlü bir sümük tabakası oluşmuş.

4. Karın zarı

Karın çevresindeki et: Mavimtrak, yarı saydam, parlak. Orijinal renginden hiçbir değişiklik yok. Karın zarı tamamen ete yapışmış

Karın çevresindeki et: opak (donuk). Karın zarının ete yapışkanlığı azalmış.

5. Eti

Sıkı, yüzeyi düz

Gevşek, pulları kolayca ayrılır, yüzeyi kadife gibi

6. Omurga

Renk değişimi yok. Etten ayrılırken kırılır

Renk pembe-kırmızı. Ete yapışkanlık azalmış

7. İç organlar

Böbrekler parlak kırmızı

Böbrekler esmerimsi

8. Koku

Solungaçlar, deri ve karın boşluğunda deniz yosunu kokusu

Ekşi bir koku

 

 

Balık nasıl temizlenir?

Balıkları balıkçınızdan temizlenmiş ve isteğinize göre parçalanmış alabilirsiniz. Ancak balıkçılar küçük balıkları genelde temizlemek

 

balıkların temizlenmesinde pullar etrafa saçılır. Eeğer bu işlemi mutfağınızda yapıyorsanız etrafı batırabilirsiniz. Bu nedenle balıkçıda

 

KÜÇÜK BALIKLAR

küçük boydaki balıkları temizlerken bıçağa gerek yoktur. Balığı sol avucunuzun içine alıp sağ elinizin işaret ve baş parmağı vasıtasıyla balığın kafasını kopararak ve sonra baş parmağınızı karnına sokup yararak temizleyebilirsiniz. Ardından bol suyla iyice yıkamanız gerekir.Balıkları kılçıklı bırakabileceğiniz gibi, pişireceğiniz yemeğe veya kendi arzunuza bağlı olarak fileto da çıkarabilkirsiniz. Bu işlem için karnını yardığınız parmağınızı hiç çıkarmadan kuyruğa kadar yürütmek ve sonra kılçığı ileri geri hafifce oynatıp yumuşak hareketlerle yerinden çıkarmak gerekir. Bu balıklar küçük olduğu için filetoları genelde birbirinden ayırmaya gerek yoktur. Filetoları açık veya kapanmış olarak kullanabilirsiniz. Bunun istisnaları ile filetonun ne şekilde kullanılacağı yemek tariflerinde belirtilmiştir. Sardalya pullu balık olmakla birlikte yine aynı yöntemle ayıklanır. Ancak ayıklamadan önce parmaklarınızla pullarını kazıyabilirsiniz. Bu işlem için bıçak kullanmaya gerek yoktur, çünkü pullar iri ve yumuşak olduğu için parmak temasıyla yerlerinden ayrılırlar.
       
BÜYÜKLÜKTE VE PULSUZ BALIKLAR
       Uskumra, kolyos, istavrit, çinekop gibi orta büyüklükte ve pulsuz balıklar ise bıçak yardımıyla temizlenmelidir. Anüs üzerine bıçakla küçük bir kesik attktan sonra balığın karnı yarılarak iç organları dışrı çıkarılarak karnı temizlenir. Bu arada solungaçlarının da koparılarak çıkarılması gereklidir. Temizlenmiş balığın içi ve başı bol su ile iyice yıkanmalı ve karın çevresindeki siyah zarlar ile kan pıhtıları bıçak ucuyla iyice temizlenmelidir.

Palamut, torik gibi balıkların karnını tamamen yarmak gerekmez. Anüsün üzerine atacağınız derince bir bıçak kesiğiyle bağırsakların vücuttan ayrılması sağlanır. Karın az yarılarak bıçak ucuyla iç organların tamamı dışarı alınır. Palamut ve torik gibi balıkları iki şekilde doğrayabilirsiniz; dilimlemek veya fileto çıkarmak. Eğer tava veya yahni yapacaksanız balığı 1 parmak (2 ila 2.5 santim) kalınlığında dilimler halinde kesebilirsiniz. Fırın balık için fileto çıkarılması daha iyi olur. Fileto çıkarmak için balığın kuyruk kısmından başlayıp kılçık paralelinde balığı ikiye ayırmak gerekir. Palamut ve toriğin baş kısmında fazla bir şey olmadığından kuyruğu ile birlikte kesip atabilirsiniz. Eğer bu balıklardan lakerda yapacaksanız dilimlerin kalınlığı iki misli yani asgari 4 santim olmalıdır. Lakerda için balık temizlenmesi özel itina ve işlem gerektirir, bunun için ilgili bahise bakmanız tavsiye olunur.
       Çingene palamutu, uskumru ve kolyoz gibi balıklar yeterince büyük olmadıklarından dilimleme veya filetolama yapılmaz. Ancak çingene palamutları karnı tamamen yarılarak, sırt derisi kesilmeksizin iki yana açılabilir.
       
PULLU BALIKLAR
       Pullu balıkların ise önce pullarının kazınması gerekir. Bu işlem için balığı yatırıp kuyruğundan tutarak bıçağı her iki yanına birkaç defa sürtmek gerekir. Balığın derisinin ve etlerinin zedelenmemesi, balığın kesilmemesi için bıçağı dik tutmak gerekir. İç organlarının temizlenmesi aynen palamutta olduğu gibidir. Balık büyüklüğüne ve yapılacak yemeğe göre bütün bırakılır veya fileto çıkarılır. Pilaki yapılması düşünülüyorsa kalın dilimlere bölebilirsiniz. Lüfer büyüklüğüne göre, kofana ise mutlaka fileto yapılmalıdır. Sarı kanat ise lüferin küçüğü olduğundan iki tarafı boyunca bıçakla çizilerek bütün bırakılır. Çinekopu ise çizmeye dahi gerek yoktur.
       Lüfer, çinekop, sarıkanat, kofana, levrek, çipura ve özellikle çorbaya uygun kırlangıç, öksüz, adabeyi ve iskorpit gibi balıkların kafaları koparılmaz. Özellikle ilk gruptaki balıkların yanak ve beyinleri çok lezzetlidir.
       
TULUM ÇIKARTMA
       Bazı pullu veya pulsuz balıkların derisi oldukça kalındır. Örneğin sinarit veya dil balığı gibi. Bu balıkların derisini komple çıkarabilirsiniz. Bu işleme tulum çıkartma denir. Bu durumda bıçağınızın ucunu kuyruk kısmından derinin altına sokup biraz ayırmak ve sonra oradan tutp yavaş yavaş yukarı doğru çekmek gerekir. Gerekirse arada bıçağınızla tulum çıkartmaya yardım edebilirsiniz. Bu işlemlerden sonra bolca akan kan temizlenmelidir.
       
       Pullu balıkların temizlenmesinde pullar etrafa saçılır ve eğer bu işlemi mutfağınızda yapıyorsanız etrafı batırır. Bu nedenle balıkçıda temizletmeyi tercih etmeniz önerilir.
       

Balıkları ayırırken

  • Pullarını ayıklamadan önce balıkları 5-10 dakika soğuk suda bekletin. Daha sonra yıkayın ve bir bıçak yardımıyla kuyruktan başa doğru pulları kazıyın. Bir diğer yol da pulu kazımak yerine balığın derisini komple çıkarmaktır.
  • Eğer meyvalı ya da kuruyemişli bir kek yapacaksanız, meyvalı yemişleri kek hamuruna katmadan önce çok az miktarda una bulayın. Böylece malzemeniz kekin dibine çökmeyecek, her tarafına eşit dağılacaktır.
  • Mutfak tezgahının üzerinde bir parça yiyecek bıraktığınızda, hemen karıncalar mı üşüşüyor? Karıncaların yuvalarına giderken izledikleri yola ince bir tabaka tuz dökmeyi deneyin. Tuzdan surlarınızı geçemediklerini göreceksiniz.
  • Hazır yufkayla yaptığınız böreklerin çok kuru olmalarından mı şikayetçisiniz? O zaman böreğinizi hazırlamadan önce yufkaları az bir süre sütte bekleterek yumuşatabilirsiniz

 

Balık pişirme teknikleri

Taze balık aldığınızdan eminseniz, hazırlarken şunlara dikkat etmelisiniz: Taze balıkları suyun dışında bir ya da iki saatten fazla oda sıcaklığında tutmamalısınız. Eve gelir gelmez de pullarını ve içini hemen temizlemeli, yıkamalı ve iyice kurulamalısınız. Sonra da plastik bir kutuya yerleştirip buzdolabına koymalı ve hemen yiyemiyorsanız, 48 saat içinde tüketmelisiniz.

Pişirme teknikleri
Balık yemeyi seviyorsanız sunduğumuz püf noktaları ızgara, haşlama ve kızartma yaparken mutfakta sizlere kolaylık sağlayacak.

Taze balıklar kısa sürede pişirilmelidir. Bu sayede tüm lezzetlerini muhafaza edebilirler. Örneğin ızgara ve haşlama tekniğiyle pişirmek idealdir.

Izgara: İri ve yağlı balık seçmekte fayda vardır. Yoksa ızgaraya yapışır, çıkartması  zor olur. Izgara yapmadan yaklaşık 2-3 saat soğan suyu ve zeytinyağı sürülüp bekletilirse daha lezzetli olur. Daha çabuk pişirilmesi için balığı parçalara bölüp şişe de geçirebilirsiniz. Pişirirken çatlamaması için iki yanını bıçakla çizin.

Kızartma: Kızartma yaparken büyük balıkları dilim halinde, küçük balıkları bütünüyle kızartın. Kızartmalık balığın daha lezzetli olması  için önce biraya batırın, sonra unlayın. Unlamadan tavaya atarsanız, balık anında yapışacaktır.

Haşlama: Haşlama için kırlangıç, kefal, levrek gibi beyaz etli balıklar seçilir.  Balığı soğuk suya atın ve kaynamaya yakın sıcaklıkta pişirin, yoksa dağılır. Kapalı bir kapta pişirin. Kokusunu alması için suyuna biraz havuç, kereviz, soğan atın. Balığın eti kılçığından ayrılıyorsa pişmiş demektir. Yenileceği zaman suyunu dökün.

Balığın taze ya da bayat olduğu nasıl anlaşılır?
Balık ne kadar taze olursa o kadar makbul, o kadar lezzetli olur.
Balığın taze olup olmadığını inceleyerek anlayabilirsiniz. Taze
balığın; derisinin parlak ve canlı olması, gözlerinin bombeli, solungaçlarının parlak, karın zarı çevresindeki etin mavimtrak ve parlak olması gerekir. Ayrıca, taze balığın eti sıkı, iç organları parlak kırmızı, solungaçlarında ise deniz yosunu kokusu olur. Eğer balığın derisinin rengi soluk, gözleri çukurlaşmış, rengi sararmış,eti gevşek ve üzerinde ekşi bir koku hakimse aldığınız balık bayat demektir.

 

Hangi balığı hangi ay yemeli

Balık takvimine göre, tuzlu sularda yaşayan 51, tatlı sularda yaşayan 9 farklı cinsteki balığın tüketimi, aylara göre değişiyor.

 

Marmara ve Ege Denizi ile boğazlarda yakalanan mercan yavrusu, yılın 12 ayında da yenilebilen en lezzetli balık olma unvanını koruyor. Kasım ayının en lezzetli tuzlu su balıkları palamut, torik, kofana, uskumru, kalkan yavrusu, hamsi, iskorpit ve karagöz olurken, tatlı suların en lezzetli balıkları arasında sazan, turna, alabalık, kefal ve yayın yer alıyor.

Yine bu ayın en lezzetsiz tuzlu su balıkları arasında çingene palamudu, morina, çinekop, sarıkanat, gelincik, gümüş, izmarit, strangolos, mezgit ve sardalya, en lezzetsiz tatlı su balıkları arasında ise levrek, yılan ve kaya balığı bulunuyor.
 Kolyoz, mercan, deniz alası, kırlangıç, güneş, lipsoz, pisi, deniz yılanı, dil balığı, hani, mırlam, sübya, kalamar, ahtapot gibi balık ve deniz ürünleriyle tatlı suda yetiştirilen çiftlik alabalığı, yılın 12 ayında da tüketilebiliyor.ymesaj

 

İstanbul’un ünlü balıkçılarından Balıkçı Kenan (Kenan Balcı), şunları kaydetti: “
Stok yapmayın
Kenan Balcı, balığın günlük alınması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Çünkü taze balık sağlığımız açısında da çok önemlidir. Fazla balık alan da normal dolapta değil de, difrizde saklamaları gerekmektedir. Sağlığımız açısından, haftada 1 defa balık yememiz şarttır. Her zaman bayat balıktan kaçınmalarıdır. Denizlerimiz doğanın bir harikasıdır. Balıkta vazgeçilmez bir besinimizdir. Ondan dolayı balıklarımızı ve denizlerimizi her zaman koruyalım.”
Taze balık nasıl anlaşılır?
Kenan Balcı, balığın taze olup olmadığını anlamanın ‘püf noktaları’ konusunda şu bilgileri verdi:
1- Gözleri matlaşmış balık bayat, gözleri canlı olan balık tazedir.
2- Rengi mat balık bayat, ışıl ışıl olan balık tazedir.
3- Kulağının iç kısmındaki galsamesi kırmızı olan balık tazedir.”

Balık nasıl pişirilir?
 Balık pişirme yöntemleri konusunda bilgi sunan Kenan Balcı, “Eğer ızgara yapacaksak; balıkları çok iyi temizlemeniz gerekmektedir. Balıkları pişirirken normal bir şekilde, kurur dereceye gelmeden indiriniz ve afiyetle yiyiniz. Eğer yağda yapacaksak; balık pişirilirken eski usul gibi bol yağda değil de, Balıkçı Kenan tarafından keşfedilen, yanmaz tavada (büyük boy) 1 yemek kaşığı sıvı yağ koyup, balıkları hafifçe unlayınız, ocak ayarını orta tutunuz , kurur dereceye gelmeden afiyetle yiyiniz.”

 

Hangi ot ve baharat hangi balıkla gider?

Yemeklerimizi tatlandırmakta kullandığımız otlar ve baharatlar, balık ve deniz ürünleri yemeklerinde de kullanılır.

 

Ot ve baharatların kısa tanımları ile kullanıldığı deniz yemekleri...

Baharatların büyük bir kısmının üretim yeri uzak doğudur. Çin’de, Hindistan’da ve Güneydoğu Asya’da üretilen baharatlar uzun yıllar boyu “İpek Yolu” diye bildiğimiz, ülkemizden geçen ticaret yolu ile ve kervanlarla Avrupa’ya taşınmıştır. Bu transit ticaret nedeniyle ülkemiz insanı da baharatlarla tanışmış ve bunları, uzakdoğu kadar olmasa bile geniş biçimde kullanmaya başlamıştır.

Otların bir kısmı ise ülkemizde üretilmekte, bir kısmı ise ithal edilmektedir. Otlar da baharatlarla birlikte yemeklerimizi tatlandırmakta kullanılmakrtadır. Aynı şekilde ot ve baharatlar balık ve deniz ürünleri yemeklerinde de kullanılmaktadır. Bu nedenle ot ve baharatların kısa tanımları ile kullanıldığı deniz yemeklerini aşağıda sunmaya çalışacağız. Burada yalnız Türk mutfağındaki değil, bulabildiğimiz kadarıyla bütün Dünya mutfaklarındaki kullanımlar esas alınmıştır
Fesleğen: Yengeç, istakoz ve karides gibi kabuklu deniz ürünlerinden yapılan yemeklerde.
       
Defne yaprağı: Bilumum balık buğulamalarında, haşlamalarda, balık şişte
       
Keraviye: Buğulama, haşlama ve dolmalarda
       
Zencefil: Şark usulü bütün balık yemeklerinde, kavurmalarda, istakozda, sos yapımında, midyede
       
Köri: Uzakdoğu balık yemeklerinde, zencefile alternatif olarak (zaten içinde zencefil vardır)
       
Mercanköşk: Balık yanında sunulan tereyağında, soslarda ve dolmalarda
       
Hardal: Toz halinde güveçlerde, yapılmış olarak yengeçle
       
Muskat: Yengeç ve istakozla
       
Nane: Balık ızgaralarda, balık çorbasında, cumbo karides tavada
       
Paprika: Dolma ve güveçlerde
       
Maydanoz: Balık yanında sunulan tereyağında,soslarda (özellikle limon sosunda), dolmalarda
       
Karabiber-beyaz karabiber (tane ve toz): Bütün balık ve deniz ürünü yemeklerinde marine etmek ve tadlandırmak için
       
Kırmızı biber (toz veya pul): Buğulama ve haşlamalarda, çorbalarda, güveçlerde
       
Adaçayı: Dolma ve güveçlerde
       
Kekik: A.B.D.’de bütün deniz ürünleri ile birlikte
       
Tarhun: Fırın ve soslu balık yemeklerinde
       
Biberiye: Tadı nispeten yavan olan balıkların fırın, soslu fırın, kavurma ve yahnilerinde
       
Sarmısak: Buğulamalarda, soslarda, kavurmalarda, çorbalarda, zeytinyağlı soslarda
       
Ceviz: Tarator ve benzeri soslarda
       
Badem: Cevizin kullanıldığı yerlerde alternatif olarak
       
Kapari: Turşu halinde buğulamalarda

 

Hangi ayda hangi balık yenir


Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de yaklaşık 50 türde balık avlanırken, her türün lezzet açısından farklı aylarda tüketilmesi tavsiye ediliyor. Tüketiciler çok sayıdaki balık türü karşısında çoğu zaman bütçesine ve damak tadına göre tercih yaparken, uzmanlar lezzet açısından balıkların mevsiminde yenilmesini tavsiye ediyor. Bazı türler her mevsim tüketilebilirken, bazı türlerin ise belirtilen aylar dışında mümkünse tüketilmemesi tavsiye ediliyor. Uzmanlara göre, Ekim ayında en lezzetli balıklar levrek, lüfer, palamut, uskumru ve kofana...
Karadeniz’in simgesi haline gelen hamsinin yöre halkının deyimi ile “denize kar düşmeden” yenilmemesi gerektiği belirtilirken, diğer bazı balık türleri için şu tavsiyelerde bulunuluyor:
Palamut: Marmara, Ege ve Karadeniz’de avlanan palamut en lezzetli Ağustos ve Kasım ayları arası, en lezzetsiz ise Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları...
Mezgit: Karadeniz ve boğazlarda avlanan mezgit, Şubat ve Mayıs ayları arasında yenilebilir.
Sardalya: Ege ve Marmara’da avlanan sardalyanın Haziran ayından Eylül ayına kadar tüketilmesi öneriliyor.
Uskumru: Her mevsim tüketilen bir balık ancak en lezzetli olduğu zaman Ekim ve Kasım ayları.
Mersin: Ocak ayı hariç diğer aylarda tüketilebilir. Balığın en lezzetli olduğu dönem ise Şubat ve Haziran arası.
Kalkan: Nisan ayında en lezzetli olduğu dönem. Kasım ve Aralık ayında da tüketebilir.türkiye

 

Kasımdan şubata kadar palamut mevsimi

Karadeniz'in Trakya tarafında görülen palamut, çinekop ve lüfer çok yakında dar gelirli vatandaşların yüzünü güldürecek. Balıkçı tekneleri kasım sonuna kadar lüfer ve çinekop tutuyor, aralık ayı itibariyle de lakerdalık palamut avlıyor. Kocamustafapaşa Çevre Koruma Balıkçılar Derneği Başkanı Haydar Deniz, 'Kış mevsimine girmeden en çok Palamut ve lüfer ve çinekop avlanacak. Ocaktan itibaren ise sadece istavrit olacak' diye konuştu. Deniz balıklarının siyah etli-beyaz etli, yerli ve göçmen olarak sınıflara ayrıldığını ifade eden Deniz, 'Beyaz etlilerin sindirimi kolaydır. Jelatin içerdiklerinden haşlamaya elverişlidirler. Siyah etlilerin hazımları daha zordur' dedi. Bülent ŞANLIKAN

Hangi mevsimde hangi balık?

Palamut: Ağustosta Karadeniz'den sürüler halinde vanoz ve çingene palamutu, eylülden itibaren de palamut gelmeye başlar. Eylül başından şubat ortalarına kadar en lezzetli zamanıdır.

Lüfer: Karadeniz'de ve İstanbul Boğazı ile Marmara'da yakalananların tadı muhteşemdir. Eylül ortasından ocak sonuna kadar olan zamanı en yağlı ve lezzetli zamanıdır.

Hamsi: Kuzeybatı Karadeniz'de ürer, kışlamak üzere kasımdan şubata kadar Trakya kıyılarına ve Marmara'ya göç eder.

İstavrit: Marmara ve Boğaz'da balık avlamaya başlayanların ilk tanıştıkları balıktır. Sonbaharda Marmara'ya iner, mayısta Karadeniz'e geri döner.

GÜNÜN TARİFİ:

PALAMUT KAĞITTA: Malzeme: 2 adet iri Palamut balığı, Orta boy iki baş kuru soğan, 2 adet defne yaprağı Tuz, 1 fincan zeytinyağı, 1 bağ maydanoz, Limon suyu Hazırlanışı: Palamutları temizleyin. Kuyruk ve yüzgeçlerini kesin. Kuru soğanları piyaz şeklinde doğrayın. Ve, ince ince kıyılmış maydanoz ile harmanlayın. Bu arada, palamutların içine bolca zeytinyağı sürün. Soğan ve maydanoz karışımına birer defne yaprağı ekleyerek, palamutların içine doldurun. Tuzunu ayarlayın. Dışlarını da iyice yağlayıp yağlı kağıda veya alüminyum folyoya sarıp çok hafif ateşte pişirin.

Akşam

 

Fırında palamut

Malzemeler


• 2 adet palamut
• 2 adet domates
• 1 adet limon
• 2 adet çarliston biber (veya acı olmayan yeşil sivri biber)
• Sıvı yağ
• Tuz
• Karabiber

HAZIRLANIŞI
Palamutların bağırsakları temizlenip çıkarıldıktan sonra kafaları ve kuyrukları kesilerek ayrılır. Balık, bir tarafı kılçıklı, diğer tarafı kılçıksız olmak üzere fileto olarak ikiye ayrılır. İyice yıkandıktan sonra hafifce tuzlanır ve biberlenir. Bir kenerda 20 dakika kadar dinlendirilir. Balıkları alacak bir tepsi yağlandıktan sonra palamutlar derili kısımları tavaya gelecek tarzda yerleştirilir. Üzerlerine çekirdekleri çıkarılmış ve halkalar halinde kesilmiş domates, halka halinde kesilmiş limon ve soğan yerleştirilir. Çekirdekleri çıkarılmış ve uzunlamasına kesilmiş biberler de yerleştirilir. Orta hararetli (yaklaşık 180-200oC) fırında 45-50 dakika pişirilir.  Ymesaj

 

Izgarada Alabalık
Mesude SARI

Malzemeler

Kişi sayısına göre balık
1 baş sarımsak
1 su bardağı zeytinyağı


  • 1 çorba kaşığı biber salçası
    Tuz, kırmızıbiber
    1 tane kuru soğan

Yapılışı:
Balıklar temizlenir yıkanır. Geniş bir kabın içerisine alınır. Soyup dövdüğümüz sarımsağı, doğradığımız kuru soğanı, zeytinyağını, tuz ve biberi, salçayı karıştırıp balıkların üzerine dökülür. Bir iki saat bekletilir ve ızgaraya dizilip mangalda pişirilir.
Alabalık Kızartması
Kızartmak için balıklar yıkanır, suları süzdürülür. Tuzlanıp önce una sonra da ayçiçeği yağına atılıp kızartılır.
Tereyağında Alabalık
Balıklar temizlenip yıkanır suları süzdürülür una bulanır. Geniş bir tavanın içerisine bol tereyağı konulur, eritilir ve balıklar dizilip yavaş ateşte pişirilir. Tereyağı tuzlu olursa lezzetli olur.

 

HANGİ AYDA HANGİ BALIK LEZZETLİDİR?

Sularımızdaki balıkların bazı türleri, bütün bir sene boyunca yenebilir. Mevsimine göre lezzetini bir kat daha arttırırlar. Ancak belli aylarda fazla veya az miktarda avlanırlar.

OCAK
Uskumru, lüfer, palamut, istavrit lezzetini korur. Kefal ve hamsi tam yağlı durumdadır. Cinekop, kofana, mezgit, berlam, minakop, dere pisisi, pazarlarla kolayca bulunur. tekir ve kırlangıç bolca avlanır. Barbunya, kılıç, mercan, sinağrit az tutulur.

ŞUBAT
Bu ayda kalkan mevsimi başlar. Mayıs sonuna kadar devam eder. Tekir yine bolca çıkar. Uskumru, lüfer, palamut yağını kaybetmeye başlar. Gümüş balığı, kefal, dere pisisi, minakop lezzetle yenir.

MART
Kefal, levrek ve kalkanın en lezzetli zamanıdır. Uskumru ciroz olmaya yüz tutmuştur. Tavası ve pilakisi yapılabilir. Gümüş balığı fazlaca çıkmaya başlar. Lüfer ve palamut yağını kaybettiğinden sadece tava ve pilaki yapılmaya elverişlidir. Kofananın ızgarası olur. Minakop ve tekir her zaman olduğu gibi lezzetlidir.

NİSAN
Kalkan yine başta gelir. En bol zamanıdır. Mercan, levrek, kılıç ve kırlangıç bolca çıkmaya başlar. Dolayısıyla diğer aylara oranla daha ucuzdur. Bu ayda ve mayısta kılıç, ağustos ve kasım aylarında tutulanlar kadar lezzetli değildir. Gümüş balığı, kefal, mezgit, berlam, minakop, tekir ve barbunya çok tutulur. Eşkina bu ayda görülür. Levrek kadar lezzetlidir. Uskumru artık çiroz olmuştur. kaya balığı fazlaca avlanır ve ucuzdur.
MAYIS
Levrek, barbunya, dil balığı, tekir, kılıç ve iskorpit zevkle yenir. Fazlaca çıktığından pazarlarda her gün bulmak mümkündür. Uskumru, torik, palamut, hamsi ve istavrit yağını kaybetmiştir. Kefal yine lezzetlidir.

HAZİRAN
Bu ayda balıklar az tutulur. Dip balıkları yumurtalarını dökmüş olduklarından dağınık gezerler. Bu nedenle haziran ayı balıkçılık açısından verimsizdir. tekir, barbunya, gelincik, mercan, sinarit, levrek ve eşkina bulunur. Fakat pahalıdır.

TEMMUZ
Sardalyanın mevsimi başlamıştır. Ekim ortasına kadar lezzetini devam ettirir. Kolyoz, istavrit, uskumru, tava ve haşlamaya elverişlidir. Tekir ve barbunya yine lezzetlidir. Kefal bu ayda lezzetsizdir ve üretimi azdır.

AĞUSTOS
Çingene palamutu mevsimini açar. Boyu uskumru kadar veya biraz daha iridir. Levreğe bile tercih edilir. Sardalyanın ise en lezzetli zamanıdır. Yine bu ayda kılıcın tadına doyum olmaz. Kolyozun tavası, pilakisi yapılır. İzmarit lezzetini bulmuştur. Kefal tavsiye edilmez.

EYLÜL
Sardalye ve kılıç lezzetlidir. Palamut irileşir. Her türlü pişirilmeye elverişlidir. Lüfer bu dönem pahalıdır. Kolyoz, istavrit ve kırlangıç bolca çıkar.

EKİM
Geçici balıkların, yazın Karadeniz'de beslenip, Marmara'ya göçe başladıkları aydır. Bu nedenle bol miktarda tutulur. Uskumru turfanda olarak kendisini gösterir. Lüfer tam lezzetini kazanmıştır. İstavritte yağlanmıştır. Palamut bolca çıkar. Tekir, barbunya, kılıç, levrek, sinağrit, mercan, sardalya, eşkina, minakop, torik, izmarit, iztrangiloz ve aterina gibi balıkları nispeten ucuz olarak temin etmek mümkündür.

KASIM
Uskumrunun en iyi zamanıdır. Kasım ayında bol bulunan ve lezzetli olan balıklar bu ayda da lezzetlidir. Torik akışı başlamıştır. Lakerdası yapılır. Pisinin en nefis olduğu aydır.

ARALIK
Uskumru, lüfer, palamut ve torik yağlı olduklarından her türlü yemeği yapılır. Hamsi de lezzetlidir. Tekir bol bulunur.

Akşama balık var!

Balık yemeği yapmaya karar verdiniz. Ancak balığı hazırlarken elinizden kayması ve elinizde zor çıkan bir koku bırakması sizi düşündürüyor. Hiç üzülmeyin, kolayı var. Balığı hazırlarken, ellerinizi suyla nemlendirip tuza bulayın. Böylece balık elinizden kaymayacak ve balığın kokusu da elinizden daha kolay çıkacaktır.

 

Keşfedilmeyi bekleyen tat: ‘Balık turşusu’

ÇANAKKALE- Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünlüri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü öğretim üyeleri, bilimsel araştırma için avlanan bazı balık türlerini turşu yaparak değerlendiriyor. ÇOMÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Fatma Arık Çolakoğlu, balık turşusunun geçmişinin çok eskilere dayandığını, turşunun balıkların sirke ve tuz çözeltisinde olgunlaştırılması ve değişik tatlar kazandırılması amacıyla şeker, baharatlar, salamura, sos ve sebzelerin de ilave edilerek, kaplarda saklanmasıyla oluştuğunu söyledi. Özellikle Doç.Dr. Çolakoğlu, 19'ncu yüzyılda bol miktarda avlanan ''Ringa'' balıklarının değerlendirilmesi amacıyla başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde de marine su ürünleri üretiminin yaygınlaştığını anlattı. Anayurt

 

KADINLARDAN BALIK KÖFTE


VAN - Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesince hazırlanan ve Doğu Anadolu Kalkınma Programı’na (DAKP) sunulan proje kapsamında Van Gölü’ndeki endemik canlı olan İnci kefali, kadınlar tarafından evlerde işlenerek balık burger ve köfte haline getirilecek. Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kenan Gülle, Van Gölü’nde endemik bir tür olan İnci kefalinin pazarını genişletmek ve kaynaklarının iyi değerlendirilmesi amacıyla ’’Uysal Beldesi İnci Kefali Balığı İşleme Projesi’’ni hazırladıklarını söyledi. Projeyi, Avrupa Birliğince desteklenen DAKP’ın Kırsal Kalkınma Bileşeni’ne
sunduklarını dile getiren Gülle, projelerinin kabul edildiğini ve AB’den hibe olarak 80 bin avro destek alacaklarını ifade etti. İnci kefalinin yıllık 10 bin ton avlandığını, ancak bu kadar avlanmaya
karşılık balığın istenilen şekilde değerlendirilemediğini kaydeden Gülle, proje kapsamında Gevaş ilçesinin Uysal beldesinde avcılık yapan kişilere yönelik istihdam programı uygulayacaklarını vurguladı.Dsöz

Usta Aşçı
Sayı 15, Nisan 2002

Balığı denizden tarifini internetten yakalayın

Haluk Sevel tarafından hazırlanan, "Balık ve Deniz Ürünleri Yemekleri Sitesi", balığa ve balık yemeklerine ilişkin bilinmesi gerekenler bakımından, iyi hazırlanmış bir site. Sitede, çorba ve buğulamalar, deniz ürünlerinden yemekler, fırınlar ve ızgaralar, hamsi yemekleri, pilav ve makarnalar, salatalar, tavalar, Ton balığı yemekleri, tuzlama ve konserveler, yahni-pilaki ve güveçler, sos ve garnitürler, mezeler ve yabancı mutfaklardan örnekler, başlıkları altında çok sayıda yemek tarifi var.
Yemek tariflerinin yanı sıra, balık alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğinden tutun da hangi mevsimde ne tür balıkların seçilmesi gerektiğine kadar, birçok faydalı bilgi de sitede yer almış.
Birçok balık yemeğinin ele alındığı sitede, hamsi ve ton balığı, daha detaylı bir şekilde işlenmiş. Sadece hamsiye ilişkin 24 tane yemeğin tarifi bulunuyor.
Salatalar bölümünde ise deniz mahsulleri ile yapılan salata örnekleri yer alıyor. Pilavlar ve makarnalar bölümünde ise deniz mahsulleri ile yapılan on tane yemeğin tarifi bulunuyor.
Soslar ve garnitürler başlığı altında ise, balık yemeklerine farklı tatlar katacak soslara yer verilmiş.
Çin'den İngiltere'ye İtalya'dan İsrail'e kadar bir çok ülkenin mutfağından balık yemeği örneğini, Yabancı Mutfaklardan bölümünde bulabilirsiniz.
Deniz mahsulleri ile özel olarak ilgilenen şeflerimizin ziyaret etmesi gerektiğini düşündüğümüz sitenin adresi ise;

 

Fırında balık ile sağlığımıza yatırım yapalım

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke halkının balığa olan düşkünlüğünü anlamak hiç de zor olmasa gerek. Balık çeşitleri birçoğumuzun mutfağında vazgeçemedikleri arasındadır. Özellikle mevsimin kış, balığın bol olması nedeniyle balığa olan ilgi ve alaka da çoğalır. Şöyle pazar tezgâhlarına bolluk, sofralarımıza bereket getirir balık.

Benim gibi balığı çok sevenler ise balık gibi çok lezzetli bir yemeği yemenin yanında bir taraftan da sağlığına yatırım yapmış olur. Uzmanlar, denizlerden gelen balığın sağlığımızın dostu olduğunu söylüyor ve haftada bir-iki kez yememizi öneriyor. Lezzeti ve sağlığa olan katkısının yanı sıra balığın tercih nedenlerinden biri de çabucak hazırlanabiliyor olması ve fiyatının ucuzluğudur. Böyle olunca bize düşen de pazara ya da bir balıkçıya uğrayıp tezgâhın karşısına geçip arzumuza göre balık seçmek ve sonra evin yolunu tutmak. Balıklar yıkanır ve ayıklanır, isteğe göre bir pişirme yöntemi seçilir. Birçok kişinin balık ayıklamaya üşendiğini bizzat kendimden biliyorum. Fakat tembellik yüzünden kendimizi böyle sağlıklı bir besinden mahrum etmeye hakkımız yok. O yüzden ayıkladığımız balıkları kızartma, buğulama ya da fırında pişirmenin vakti geldi. Balığa bol limonlu bir salata eşlik eder çoğu kez. Vücudumuzun dostu balığın bir çeşidini de biz pişirelim dedik bu hafta ve kolları sıvadık. En çok tüketilen balık türlerinden palamutu fırında yapmaya karar verdik. Not: İyot, fosfor, kalsiyum ve mağnezyum ve demir A, B ve P vitaminleri en çok palamutta bulunur.

 

Fırında palamut

Yapılışı: Palamutların içi temizlenir, başı atılır. İyice yıkandıktan sonra ortadan uzunlamasına fileto şeklinde bölünür. 1 balıktan ikişer fileto çıkarılır. Isıya dayanıklı fırın tepsisi yağlanır zeytinyağı ile. Balıkların içleri yukarıya gelecek şekilde tepsiye yerleştirilir. Tuz ve karabiber serpildikten sonra kıyılmış soğan balıkların üstüne serpilir. Dilimlenmiş domatesleri de balığın üstüne ve çevresine yaydıktan sonra limon dilimleri ile süslenir, kalan zeytinyağı da üzerine gezdirildikten sonra orta sıcaklıktaki fırında balıklar pişene kadar beklenir. Sıcak servis yapılır. Bol salatayla afiyetle yenir.

MALZEME:

2 adet palamut

4 büyük domates

3 çorba kaşığı zeytinyağı

1 baş soğan

1 limon

Bir miktar tuz ve karabiber

 

Sizin balığınız hangisi?

Hangi denizin balığı, hangi mevsim güzel olur? Hangisini nasıl pişirmeli? Balık kışın mı lezzetlidir yoksa yazın mı? En sevilen balık hangisi, hangi çifllik balığı listeye girdi? Hem küçüğü, hem büyüğü makbul olan balık hangisi? Jüri üyelerinin tamamının asma yaprağıyla yenmesini tavsiye ettiği balık hangisi? Hangi balık beyaz şarapla şahane pişiyor? İşte Türkiye'nin en lezzetli balıkları.

LÜFER

Yağlı lüfer ızgarada güzel

Lüferin Ağustos-Kasım ayları arasında yenmesi tavsiye ediliyor. En lezzetli lüfer İstanbul Boğazı'ndan çıkıyor. En iyi pişirme şekli ızgara yapmak. Gurme Engin Akın, eylül sonrasında yağlanan balığı mutlaka ızgarada yediğini söylüyor. Herkes iki yıl önce yaşanan lüfer bolluğundan bahsediyor. Bugün tanesi 10-12 milyon lira. Küçükten büyüğe defne yaprağı, çinekop, kabaçinekop, sarı kanat, lüfer, kabalüfer ve kofana adlarını alıyor. İstanbul Boğazı'nda Yeniköy Feneri, Çengelköy, Vaniköy, Üsküdar ve Kumkapı başlıca av yerleri. Balıkçılar kurnaz balığı avlamak için uzun olta, at-çek, kamış ve mavruka ya da çarpma kullanıyor.

PALAMUT

Kızartırken zeytinyağı kullanın

Eylül sonundan kasım ayı ortasına kadar yenebilir. Tam bir Boğaz balığı. Ancak ağustosta Karadeniz'in çingene palamutu da güzel oluyor. Izgarası tavsiye ediliyor. Tuğrul Şavkay kızartmasının mutlaka zeytinyağında yapılması gerektiğini söylüyor. Çifti 5-7 milyon lira arasında. Büyük sürüler halinde sonbaharda İstanbul Boğazı'ndan güneye iniyorlar. Boyuna göre palamut vanozu, kestane palamudu, palamut, zindandelen, torik, sivri, altıparmak ve peçuta (+65 cm) adlarını alıyor. Çingene palamutu için en uygun avlanma şekli çapari ile yapılanı.


 


HAMSİ

Büyüdükçe tatsızlaşıyor

Aralık-Ocak döneminde Karadeniz'in hamsisi güzel oluyor. Marmara hamsisi daha büyük ama daha az lezzetli. Buğulaması tavsiye ediliyor. İstanbul Su Ürünleri Hali Müdürü Hakan Farımaz ızgarasını da tavsiye edebileceğini söylüyor. Hafızası 8 saniye, kilosu 2 milyon lira. Ortalama boyu 12 santimetre. Ancak 20 santimetreye kadar olanlarına rastlanıyor. Olta avı yapılmamasına rağmen, Boğaz'da ince çapari takımına atladıkları oluyor. Ama iğnenin mutlaka sinek olması gerekiyor.

 

 

BARBUNYA

 

Pilakisi tavsiye edilir

Derin su balığı olduğu için Karadeniz gibi Ege ve Akdeniz'in de barbunyası lezzetli. Nisan-Mayıs ayları arası en uygun zamanları. Pilakisi tavsiye ediliyor. Gurme Hülya Ekşigil tavada yiyebildiği tek balık olduğunu söylüyor. Kilosu 35 milyon lira. Kumluk ve çamurlu diplerde yaşıyor. Ağ ve oltayla avlanıyor. Ağ kullanıldığında mutlaka güneş doğmadan toplamak gerekiyor, aksi halde diğer balıklara yem oluyor. Olta ile avlanacaksa yem olarak ya deniz kurdu, ya da deniz solucanı kullanılıyor.


LEVREK

Çiftlik balığı listeye girdi

Çiftlik levreği için en uygun dönem Haziran-Temmuz ayları. Ege'deki balık çiftliklerinde yetiştiriliyor. Izgarası tavsiye ediliyor. Hakan Farımaz kağıtta kebabını da öneriyor. Kilosu 6 milyon 500 bin lira. Ege ve Akdeniz'de 20 kilo ağırlığa kadar ulaşabiliyor. Avlarken kullanılan başlıca yem karides. Sese çok duyarlı bir balık olan levrek, sandala kepçe ile alınıyor. Avcıların en gözde av yöntemleri levrek çaparisi ve bırakma oltası. Bırakma oltası avcıya birden fazla yere olta atma imkanı veriyor ama sık sık oltalar ve yemler kontrol ediliyor.


 

TORİK

 

Lakerdanın iyisi parmak yedirtir

Bir Karadeniz balığı olan torik için en uygun dönem Ekim-Kasım ayları. Saldırgan ve yırtıcı bir balık olmasıyla ünlü. Izgarası öneriliyor. Mustafa Oğuz iyi yapılmış lakerdasını şiddetle tavsiye ediyor. Orta boylarının çifti 40 milyon lira. Avlarken yünlü kullanılıyor. Yünlü, balık şeklinde kurşundan dökülmüş zokaya deniyor. Av sırasında torik yünlüyü dişlediği için her atış çekişte matlaşma var mı diye yünlü kontrol ediliyor. 

KALKAN

Izgarası mı, kızartması mı?

Bir başka Karadeniz balığı olan kalkan için en uygun zaman Aralık-Şubat ayları. Tavası öneriliyor ama Hülya Ekşigil kızartmanın küçük balıklara daha iyi gittiğini, kalkanda ise ızgarayı tavsiye ettiğini söylüyor. Kilosu 30 milyon lira. Kumluk, çamurluk ve midyelik alanlarda yaşıyor. Avcılığı dip ağları ve paraketayla yapılıyor. Paraketa çok uzun binlerce iğnesi olan bir olta ve bununla kalkan avlamak zahmetli bir iş. Kalkan insanlar kadar köpekbalıkları ve yunusların da mönülerinin başında yer alıyor.

  

 

 

 

SARDALYA

 

 

 

Sardalyanın tam zamanı

Sardalya için en uygun zaman içinde bulunduğumuz Eylül dönemi. Bir Ege balığı ama Çanakkale'nin sardalyası özellikle methediliyor. Bütün jüri üyeleri tartışmasız asma yaprağında pişirilen sardalyayı tavsiye etti. Ali Sirmen kağıtta da iyi olacağını söylüyor. Kilosu 3-4 milyon lira. Büyük sürüler halinde ilkbaharda Ege'den Marmara'ya geçiyorlar. 20-30 köstekli çapariyle bilhassa Çanakkale Boğazı'nda, Gelibolu ve Saros'ta avlanıyorlar.

USKUMRU


En güzel uskumru Kasım-Ocak ayları arasında Marmara ve Karadeniz'den çıkıyor. Yağlı bir balık olduğu için ızgarası güzel oluyor ancak İsmail Cengiz bu balığı özellikle kapari ya da beyaz şarap soslu olarak öneriyor. Büyüklerinin tanesi 2,5 - 3 milyon lira. Altmışlı yılların ideal balığının kirlilik ve aşırı avlanma nedeniyle nesli tükeniyor. Bugün sadece Çanakkale Boğazı ve Saros'ta bir miktar av veriyor. Uskumru avlamak için kınalı kaz tüyünden yapılan uskumru çaparisi kullanılıyor.

 


MERCAN

İdeal yaz balığı

Lezzeti kadar pembe rengiyle görünümü de güzel olan bir balık. Temmuz-Haziran ayları arasındaki av yasağı döneminde yemek için ideal. Her yerden çıkıyor ama Ege mercanı daha bir meşhur. Izgarası tavsiye ediliyor, ancak Engin Akın mutlaka limon ve maydonozla yenmeli diyor. 1-3,5 kiloluk küçük kasalar, 30 - 45 milyon liraya satılıyor. Bir tanesinin ağırlığı 15-20 kiloya kadar çıkabiliyor, fakat lezzet açısından yarım ile bir kilo arası olanları makbul. En verimli ayları nisan ve mayıs. Başlıca yemleri arasında kalamar, karides ve midye var. Avcılar mercan avına zokalı mercan takımı, iskandilli mercan takımı ya da dip sürütmesi takımı ile çıkıyor.

Fiyatlar haftaiçi İstanbul Kumkapı Balık Hali'nden, av bilgileri Ali Pasinler’in ‘Balık ve Olta’ adlı kitabından alınmıştır.


HANGİ AYDA HANGİ BALIK LEZZETLİDİR?

Sularımızdaki balıkların bazı türleri, bütün bir sene boyunca yenebilir. Mevsimine göre lezzetini bir kat daha arttırırlar. Ancak belli aylarda fazla veya az miktarda avlanırlar.

OCAK

Uskumru, lüfer, palamut, istavrit lezzetini korur. Kefal ve hamsi tam yağlı durumdadır. Cinekop, kofana, mezgit, berlam, minakop, dere pisisi, pazarlarla kolayca bulunur. tekir ve kırlangıç bolca avlanır. Barbunya, kılıç, mercan, sinağrit az tutulur.

ŞUBAT

Bu ayda kalkan mevsimi başlar. Mayıs sonuna kadar devam eder. Tekir yine bolca çıkar. Uskumru, lüfer, palamut yağını kaybetmeye başlar. Gümüş balığı, kefal, dere pisisi, minakop lezzetle yenir.

MART

Kefal, levrek ve kalkanın en lezzetli zamanıdır. Uskumru ciroz olmaya yüz tutmuştur. Tavası ve pilakisi yapılabilir. Gümüş balığı fazlaca çıkmaya başlar. Lüfer ve palamut yağını kaybettiğinden sadece tava ve pilaki yapılmaya elverişlidir. Kofananın ızgarası olur. Minakop ve tekir her zaman olduğu gibi lezzetlidir.

NİSAN

Kalkan yine başta gelir. En bol zamanıdır. Mercan, levrek, kılıç ve kırlangıç bolca çıkmaya başlar. Dolayısıyla diğer aylara oranla daha ucuzdur. Bu ayda ve mayısta kılıç, ağustos ve kasım aylarında tutulanlar kadar lezzetli değildir. Gümüş balığı, kefal, mezgit, berlam, minakop, tekir ve barbunya çok tutulur. Eşkina bu ayda görülür. Levrek kadar lezzetlidir. Uskumru artık çiroz olmuştur. kaya balığı fazlaca avlanır ve ucuzdur.

MAYIS

Levrek, barbunya, dil balığı, tekir, kılıç ve iskorpit zevkle yenir. Fazlaca çıktığından pazarlarda her gün bulmak mümkündür. Uskumru, torik, palamut, hamsi ve istavrit yağını kaybetmiştir. Kefal yine lezzetlidir.

HAZİRAN

Bu ayda balıklar az tutulur. Dip balıkları yumurtalarını dökmüş olduklarından dağınık gezerler. Bu nedenle haziran ayı balıkçılık açısından verimsizdir. tekir, barbunya, gelincik, mercan, sinarit, levrek ve eşkina bulunur. Fakat pahalıdır.

TEMMUZ

Sardalyanın mevsimi başlamıştır. Ekim ortasına kadar lezzetini devam ettirir. Kolyoz, istavrit, uskumru, tava ve haşlamaya elverişlidir. Tekir ve barbunya yine lezzetlidir. Kefal bu ayda lezzetsizdir ve üretimi azdır.

AĞUSTOS

Çingene palamutu mevsimini açar. Boyu uskumru kadar veya biraz daha iridir. Levreğe bile tercih edilir. Sardalyanın ise en lezzetli zamanıdır. Yine bu ayda kılıcın tadına doyum olmaz. Kolyozun tavası, pilakisi yapılır. İzmarit lezzetini bulmuştur. Kefal tavsiye edilmez.

EYLÜL

Sardalye ve kılıç lezzetlidir. Palamut irileşir. Her türlü pişirilmeye elverişlidir. Lüfer bu dönem pahalıdır. Kolyoz, istavrit ve kırlangıç bolca çıkar.

EKİM

Geçici balıkların, yazın Karadeniz'de beslenip, Marmara'ya göçe başladıkları aydır. Bu nedenle bol miktarda tutulur. Uskumru turfanda olarak kendisini gösterir. Lüfer tam lezzetini kazanmıştır. İstavritte yağlanmıştır. Palamut bolca çıkar. Tekir, barbunya, kılıç, levrek, sinağrit, mercan, sardalya, eşkina, minakop, torik, izmarit, iztrangiloz ve aterina gibi balıkları nispeten ucuz olarak temin etmek mümkündür.

KASIM

Uskumrunun en iyi zamanıdır. Kasım ayında bol bulunan ve lezzetli olan balıklar bu ayda da lezzetlidir. Torik akışı başlamıştır. Lakerdası yapılır. Pisinin en nefis olduğu aydır.

ARALIK

Uskumru, lüfer, palamut ve torik yağlı olduklarından her türlü yemeği yapılır. Hamsi de lezzetlidir. Tekir bol bulunur.Hürriyet

 

 

 

 

 

 

Ramazan'da balık kokusuna çözüm

“Gidin bir eczaneye bir kutu balık yağı alın. Her gün bir kapsül yeter” diyor ve ekliyor: “Çünkü balıkta bulunan omega 3, başka hiçbir besinde yok. Keten tohumunu salata üstüne serpip aynı oranda kalbinizi koruyamazsınız!”

Balık iftarda da sofradan eksik olmamalı. Hatta her zamankinden daha sık. Niye mi? Hem besleyici, hem hafif, hem de sağlıklı da ondan. Özellikle çocuklarınız için. Çünkü balık yemek zekayı geliştiriyor, bu kesin. Size gelince... Artık bilmeyen kalmadı ama bir kez daha tekrarlayalım; omega 3, kalbinizin en sıkı dostlarından biri. O yüzden hiç “Balık kokuyor, zaten ayıklaması da zor” bahanesine sığınmayın; biraz uğraşın ki hayatınız uzasın.

Sadece kalbinizin değil bütçenizin de dostu!
Üstelik balık, sadece sizin değil, bütçenizin de dostu. Bir kilo et nereden baksanız 15 YTL, oysa bir kilo hamsi 3 YTL. Kalbinizin bir kez daha dostu anlayacağınız! Ama balığı yemenizin de kuralları var. Dünyanın en sağlıklı besini bile kızartıldı mı zararlı. Izgara, buğulama, balık çorbası, fırında; pek çok seçenek var... Böylece hem unutulmuş balık yemeklerinin lezzetini hatırlamış olacaksınız, hem daha lezzetli bir yemek gelecek sofraya... Aldığınız omega 3 de kalbinizi güçlendirecek.

Yine de “Oruç oruç balıkla uğraşamam” ya da “Kokusuna tahammülüm yok” diyorsanız, Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürsel Ateş çok basit bir çözüm sunuyor: “Gidin bir eczaneye bir kutu balık yağı alın. Her gün bir kapsül yeter” diyor ve ekliyor: “Çünkü balıkta bulunan omega 3, başka hiçbir besinde yok. Keten tohumunu salata üstüne serpip aynı oranda kalbinizi koruyamazsınız!”internethaber

 

 

 

 

 

Kaşarlı alabalık

Malzemeler1 adet alabalık 1 adet domates 1 adet yeşil biber 2-3 adet mantar 2 tatlı kaşığı tereyağı 1 dilim kaşar peynir
Temizlenmiş balığı alüminyum folyoya veya balık güvecine alıp içini tuzlayın. Tereyağın yarısını küçük parçalar halinde balığın içine yerleştirin. Yanına dilimlenmiş domatesi mantarı ve biberi yerleştirin. Tereyağın kalan kısmını üzerine koyup 230 C de ısıtılmış fırında üzeri tamamen kızarana kadar pişirin. Son olarak kaşarı balığın üzerine yerleştirip, kaşar eriyene kadar kısa bir süre daha fırınlayın.mgazete

 

 

Fırında balık ile sağlığımıza yatırım yapalım

 

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke halkının balığa olan düşkünlüğünü anlamak hiç de zor olmasa gerek. Balık çeşitleri birçoğumuzun mutfağında vazgeçemedikleri arasındadır. Özellikle mevsimin kış, balığın bol olması nedeniyle balığa olan ilgi ve alaka da çoğalır. Şöyle pazar tezgâhlarına bolluk, sofralarımıza bereket getirir balık.

Benim gibi balığı çok sevenler ise balık gibi çok lezzetli bir yemeği yemenin yanında bir taraftan da sağlığına yatırım yapmış olur. Uzmanlar, denizlerden gelen balığın sağlığımızın dostu olduğunu söylüyor ve haftada bir-iki kez yememizi öneriyor. Lezzeti ve sağlığa olan katkısının yanı sıra balığın tercih nedenlerinden biri de çabucak hazırlanabiliyor olması ve fiyatının ucuzluğudur. Böyle olunca bize düşen de pazara ya da bir balıkçıya uğrayıp tezgâhın karşısına geçip arzumuza göre balık seçmek ve sonra evin yolunu tutmak. Balıklar yıkanır ve ayıklanır, isteğe göre bir pişirme yöntemi seçilir. Birçok kişinin balık ayıklamaya üşendiğini bizzat kendimden biliyorum. Fakat tembellik yüzünden kendimizi böyle sağlıklı bir besinden mahrum etmeye hakkımız yok. O yüzden ayıkladığımız balıkları kızartma, buğulama ya da fırında pişirmenin vakti geldi. Balığa bol limonlu bir salata eşlik eder çoğu kez. Vücudumuzun dostu balığın bir çeşidini de biz pişirelim dedik bu hafta ve kolları sıvadık. En çok tüketilen balık türlerinden palamutu fırında yapmaya karar verdik. Not: İyot, fosfor, kalsiyum ve mağnezyum ve demir A, B ve P vitaminleri en çok palamutta bulunur

 

Taze balığın yanında yoğurt yiyebilirsiniz

AVLANDIKTAN sonra kısa sürede tüketilen balığın yoğurt ile birlikte yenmesinin insan sağlığını olumsuz yönde etkilemediği ortaya çıktı.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nermin Berik çabuk temizlenmeyen, çabuk tüketilmeyen ve uygun koşullarda saklanmayan balıklarda bakteri oluşumunun hızlandığını söyledi. Berik, iyi koşullarda saklanmayan ve yakalandıktan sonraki üç gün içinde tüketilmeyen balığın yoğurt ve peynir ile yenmesinin histamin zehirlenmesine yol açtığını belirtti.tercüman

 
  Bugün 2 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol